Bilim İletişimi

Bilim İletişimi (Science Communication) bilimle ilintili konuların, bu konularda uzmanlığı ya da derinlemesine bilgisi olmayan kitlelere duyurulması olarak tanımlanmaktadır. Bilim iletişimin kavramsal temelleri 1831 yılında kurulan British Science Association (BSA) tarafından, derneğin öncelikli amaçlarından birinin “kamuoyunun bilimsel konulara olan ilgisini artırmak” olarak belirlenmesiyle atılmıştır.

Bilim iletişiminin gelişimi temel olarak üç evre ile açıklanabilir: ilk nesil bilim iletişimi, kamuoyunun bilgi sahibi olmadığı alanlarda alanlarda bilgilendirmek üzere yapılmaktaydı. Eksiklik-modeli (deficit model) olarak adlandırılan bu tarz iletişim yeni bir anlayış getirmekten çok, yukarıda bahsettiğimiz 1830’larda temeli atılımış klasik bilim iletişimi modeline verilen olarak algılanmalıdır. Eksiklik modeline temel olan anlayış kamuoyunun özellikle çevresel ve teknolojik konularla ilgili bilgi eksikliği olduğu, kendilerine bu bilgi anlayabilecekleri bir şekilde sunulursa bu eksiklerini tamamlayıp ilgili konularda doğru karar almalarının yolunun açılabilmesiydi (Dickson, 2005[1]). Yine buna paralel olarak “bilimsel okuryazarlık” (scientific literacy) kavramı da bu dönemde bireylerin kişisel karar alma, toplumsal ve kültürel ilişkilerin yanısıra iktisadi üretkenliğe katkıda bulunabilmesi bilimsel kavram ve süreçleri tanıması ve anlaması olarak ortaya çıkmıştır (Miller, 1983).

Zaman içinde, bilim iletişiminin yaygınlaşması kadar Internet ve özellikle sosyal medyanın gelişimi ile de birlikte tek yönlü bilgilendirmeden öte, kamuoyu ve bilim camiası arasında çift yönlü iletişim kurulmasına yönelik ikinci nesil bilim iletişimi modeli gelişmiştir. Bilim insanlarının ve kurumların kamuoyu ile artan teması, kamuoyunun sadece bilgilendirilmekle kalmayıp bilimsel pratikleri ve onları çevreleyen politikaları da yönlendirmeye cesaretlendiren bir boyuta taşınmıştır.Bilim iletişimi uluslararası akademik çevrelerde üstünde durulan bir etkinlik haline gelmiştir. Sadece üniversiteler değil bilimsel araştırmalar yürüten bir çok kurum bilim iletişimi yapmak yükümlü, hem bilimsel araştırma hem de iletişim alanında deneyim sahibi personel istihdam etmekte, buna yönelik birimler kurmaktadır.

Üniversitemiz de bunun bilincinde olarak 2018-2022 Stratejik Planı’nda “toplumun bilimsel yaklaşıma ve bilimsel gelişime verdiği değeri üst seviyelere taşımak” (ODTÜ 2018-2022 Stratejik Planı, s. 100)  amacına uygun olarak “ODTÜ’de yürütülen araştırmaların süreç ve sonuçlarının toplumla paylaşılmasına yönelik bilim iletişimi mekanizmalarının kurulması” hedefini belirlemiş, ve buna yönelik çalışmaları yapmak üzere Kurumsal İletişim Ofisi bünyesinde Bilim İletişim Grubu oluşturulmuştur.

Referanslar

https://www.scidev.net/global/communication/editorials/the-case-for-a-deficit-model-of-science-communic.html

https://www.fimm.fi/en/blog/good-science-communication-benefits-audience-and-scientist

https://steemit.com/science/@irime/the-reasons-why-science-communication-benefits-you-as-a-scientis

Ekibimizi Yakından Tanıyın!

Prof. Dr. Y. Eren KALAY

E-posta : ekalay@metu.edu.tr

Telefon : 0 (312) 210 4184

Aylin Turgut Ecevit

E-posta : ayturgut@metu.edu.tr

Telefon : 0 (312) 210 3801

Gülsenem Emiralioğlu

E-posta : gulsenem@metu.edu.tr

Telefon : 0 (312) 210 7122

Dr. İlhami Buğdaycı

E-posta : bilhami@metu.edu.tr

Dr. Kübra Erden

E-posta : kerden@metu.edu.tr

Telefon : 0 (312) 210 3597

SELÇUK TÜRKMEN

E-posta : sturkmen@metu.edu.tr

Tuğrul Çomu

E-posta : tugrul@metu.edu.tr

Telefon : 0 (312) 210 7321